Çıralı Antalya-Kemer Kumluca arasında bulunuyor.Aslında küçücük bir köy.Sadece denize girmek,dinlenmek,bir de Likya Yolu'nda yürüyüş yapmak için ideal.
Çıralı'da portakal ağaçlarının içerisinde,küçük bir pansiyonda kaldık.
Biraz daha büyük olmanı çok isterdim.
Çünkü güvercinler,ördekler,köpekler,tavuklar ve civcivlerle dolu bir bahçesi vardı.
Çok sade küçük bir pansiyonda sen tabiki en küçük misafirdin...Herkese gülücükler attın gene.Ama nedense bana bu kez oteldeki kadar çok rahat vermedin:)Uyku düzenin bozuldu,huysuzluğun vardı.Dolaştığın sürece hiç sorun yok,ama biz yemek yerken sürekli ağladın bu kez:))
Geceleri yapacak hiçbir şey yok.Sadece çok harika bir kumsal ve Caretta Caretta'lardan dolayı hiç ışıklandırma olmadığı için gökyüzünü kaplamış milyonlarca yıldız...E bize de o yıldızları doyasıya izlemek düştü tabiki.Şehir ışıklarında neredeyse hiç görünmeyen gökyüzünde, o kadar çok yıldızı uzun bir aradan sonra tekrar görmek harikaydı.
Dalından portakal yemek,geceleri mis kokan yaseminlerin altında oturmak çok çok güzeldi.Sadece sivrisinekler seni pek bir sevmiş olmalılar ki yüzünde ısırmadık yer bırakmadılar:(
Çıralı'daki ilk günümüzde Likya Yolu'nun önemli bir etabı olan Yanartaş'a gitmeye karar verdik.
Likya Yolu Fethiye’den başlayarak Antalya’ya kadar uzanan ve Likya kentlerini birbirine bağlayan patikalar zinciri. Biz sadece Olympos ve Yanartaş etaplarını yürüdük seninle.
Aslında Yanartaş'a gece gidiyor çoğu kimse ama sen yanımızda iken bunu yapmak istemedik.Ama yolculuktan bu kadar keyif alacağını bilmezdim.
Dönüşte hadi Phaselis'e de gidelim dedik ama yağmur o kadar hızlandı ki yoldan geri dönmek zorunda kaldık.
Likya Yolu'nun en küçük yürüyüşçüsü olarak bir sertifikayı haketmiştin ama ,ne yazık ki böyle bir belgelendirmeyi yapan bir yer yok.Ama ileride sen büyüdüğünde ,belki de bir sırt çantalı gezgin olduğunda henüz 5 aylık iken o yolları yürüdüğünü gülerek anlatırsın sevenlerine:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder